Sabah erkenden kalkıp Parma'nın ayazına aldırış etmeden çabucak hazırlandık ve okula yetkililer ve Chef Bruno ile buluşmaya gittik. Gerçi dün akşam bizim ve aynı sınıfı paylaşacağımız Amerikalı katılımcılar için verdikleri yemek vasıtasıyla az çok birbirimizi tanıyorduk artık. Beraber yaptığımız kahvaltıdan sonra sırasıyla üniforma ve diğer malzemelerimizin teslimi, tanışma faslı, öğle yemeği, okulun gezilmesi ve hatıra fotoğrafı çekilmesinden sonra yorgun ama yarın için heyecanlı bir şekilde eve döndük.
Okul (aslında tam anlamıyla bir şato), dış görünümü ile gerçekten büyüleyici. Avluları ve kocaman bir bahçesiyle insanda sanki turistik gezi yapıyormuş hissi uyandırıyor. Yaklaşık 5-6 adet çalışma mutfağı, birkaç tane demo mutafağı, büyük bir ana mutfağı ve diğer bir sürü oda, stüdyo ve mutfaklarıyla eksiksiz bir yere benziyor. Bakalım ileriki günlerde bizi neler bekliyor.
Bu arada herşey dört dörtlük değil tabii ki, bazı eksileri de var. Öncelikle bütün gün bizi mutfaklarda dahi yanlız bırakmayan sineklere bir an önce çözüm bulmaları gerekiyor bence. Böyle bir okula pek yakıştıramadım. Aynı zamanda binanın da biraz ilgiye ihtiyacı yok değil.
Şimdilik bu kadar.
Yarından itibaren dersler başlıyor ve ben de okulda olup biteni resimlerle buradan paylaşmaya devam ediyorum.
Herkes sağlıcakla kalsın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder