Sardinya adası yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengindir. Bu cümle 100 yıl öncesine kadar geçerliydi ama bugün çıkarılacak neredeyse hiç bir maden kalmamış durumda. Çinko, gümüş, kömür buradaki madenlerden öne çıkanlarmış. Ada yıllar boyunca zenginlikleri yüzünden hep işgal altında kalmış. Bir bakıma madenleri için dağların suyu sıkılmış ve posası atılmış. Bunu
Ada'nın güney batı sahillerini gezerken çok rahat bir şekilde
görebiliyorsunuz. Bunun yanı sıra Ada sakinleri de posası çıkarılanlar
arasında tabii ki. Sağdaki fotoğrafta çektikleri çilenin yüzlerinden okunduğu Sardinyalı madenciler..
Bu sömürüyü yapanlar ise hep "dışarıdan" gelenler olmuş. Çok zor şartlar altında adeta köle gibi çalıştırılmışlar yıllar boyunca Sardinyalılar. Köle gibi derken kadınların ve çocukların bile günde ortalama 10-12 saat çalıştırılıp kazandıklarıı parayla sadece 2 ekmek alabilmelerini kastediyorum. Bunun yanında düzene karşı çıkmaları da pek mümkün olmamış. Aslında denemişler ve bu İtalya'daki ilk genel grevin başlamasına sebep olmuş. Olay kısaca şu şekilde;
Buggerru'daki maden ocaklarının patronu yunan asıllı İstanbullu Achille Georgiades (anlayacağınız üzere kendisi yukarıdaki evin sahibi) Eylül 1904 itibariyle öğle molasını bir saat kısaltıyor. Bunu kabul etmeyen madenciler ise 4 Eylül 1904 günü grev yapıyorlar. Bunun üzerine maden ocağı sahibi askerleri çağırıyor ve ortalık karışıyor. Sonuçta 3 madenci ölürken 11 madenci yaralanıyor. Bu olay İtalya'nın farklı noktalarına sıçrıyor ve 16 Eylül'de 4-5 günlük ilk genel grev gerçekleşiyor.
Aşağıdaki fotoğrafta Buggerru'daki maden ocağının eski ve yeni hali.
Burada ise bazı maden işletme tesislerinden geriye kalanlar.
En kısa zamanda UNESCO Dünya Mirasları listesindeki Su Nuraxi di Barumini'den bahsedeceğim.
Herkese selamlar ve iyi günler..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder