4 Kasım 2011 Cuma

Maestro Gualtiero Marchesi

Bazı insanlar doğuştan sanatçı doğar ve yaşadıkları döneme damgalarını vururlar. Bu insanlar neye dokunsalar o dokundukları şeyler birer sanat eseri haline gelir. Chef Marchesi de bunlardan biri. Belki bir ressam değil ama tabaklarını oluştururken dünyaca meşhur ressamlardan ilham alıyor ve hepsini birer tablo gibi hazırlıyor.
Çok yetenekli, yaratıcı ve üretken biri. Öyle ki 80li yaşlarında olmasına rağmen halen enerjisi, heyecanı ve yaratıcılığı hiç eksilmemiş ve O da hızını hiç kesmemiş. Kısacası İtalya'nın bir numarası O.
Chef Marchesi'yle bugün yaklaşık dört saat boyunca sohbet ettik ve sorular sorduk, O da bize yeni kitabındaki tabaklardan, restoranlarından (iki tane var) ve deneyimlerinden bahsetti.


Burada "signature dish"i olan altın yapraklı risotto alla milanese'nin hikayesini anlatırken.




Burada ise kendi dizayn ettiği tabaklarını ve çatal-kaşık takımlarını tanıtırken.


Öğleden sonra ise Chef Bruno Marchesi'nin tabaklarından üçünün demosunu yaptı.
Burada yine sevdiği bir tablodan esinlenip ortaya çıkardığı mayonez, mürekkep balığı mürekkebi, mayonezli domates sosu ve maydonoz klorofilleriyle "boyadığı" deniz mahsülleri,


ikinci tabak maydonoz damgalı makarnadan yapılan deniz taraklı açık raviolo, zencefil ve kremalı sos,


son olarak dana bonfile, ördek foie gras ve siyah türüf mantarı, siyah türüflü demi-glace sos.



Yarın 35 kişilik set menü için ana mutfaktayız. Bu sefer ana yemekleri hazırlayan takımdayım. Sosis ve kremalı tavşan bonfile hazırlayacağız.
İyi hafta sonları.
Çok selamlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder